3 Kasım 2007 Cumartesi

anne

Satırlara bağlı bir yaşamı solukluyorum anne
Üzerime handikaplar yürüyor büyük harfler görünümünde
Kaçıyorum…
Bu mısra’ ya da sığamıyorum
Satırdan satıra atladığım bu defter de
Nefeslerimi geri vermedi anne.
Yorgun şarkılar yazıyorum şimdi dünlerime.
Ellerimi çektiysem yapbozumdan kime ne?
Yapıp bozulacak kadar oynamıyorum artık kendimle

Anne…
Ben vazgeçiyorum
Sen büyütür müsün yarınlarımı benim yerime?
Gidenleri sen yolcu eder misin?
Ben gibi ağlar mısın?
Biraz da sen benim için mutluluk biriktirir misin ceplerinde?
Ağlamanın en koyu vaktinde
Bana bir yığın tebessümle çıkagelir misin?

Söylesen anne
Gelmem desene

Sahi anne
Gittiğin gün soramamıştım
Gittiğin gün konuşamayacak kadar küçüktüm hayata
Şimdi söylesene
Senin adın ne?
Konuşsana anne…
Ömrümdeki tüm soru işaretlerine
Bir cevap feda etsene

Korkma anne…
Gelsen de “gitme” demem artık
Gelsen “kal” da demem artık



Ben anne özlemimi “anne”sizliğime bürüdüm
Sen yıllardır boğazımda olan düğümdün;
Yeni çözüldün…

Anne…
Her şey yarım hayatımda
Bildim ki;
Gidenlerin ardından hep yarım yaşarmış insan
Gidenlere inat yaşarmış hep
Şimdi sana inat bir yaşamı yudumluyorum anne
Azığımda bulunan
En bağıran sözcüklerimi sensizliğe diziyorum

Gittin anne…
İdam sehpasına sürdün, “anne” ismini
“Anne” bir savaşın adıydı yüreğimde
Gidişinle başlamış bir savaşın,
Dönmeyişinle devam eden yangınları…

Anne…
“Anne”sizliğim hüküm giymiştir artık
Gelme anne
Alıştım sensizliğe…

Hiç yorum yok: