Yaşamak için zaman kalmıyor
Ölüm değil beni korkutan !
Boş bir yaşamın ardından varacağım yer olması sıkıyor canımı.
Nedir ki? Kırk yıllar, elli yıllar, çok değil !...
Yedi yaşında başlarsın okula
Sayma ondan öncesini...
Sonra yıllar yılı gider gelirsin, kara tahtalı değirmene,
Zamanını öğütmek için...
Yirmi iki civarı alırken diplomanı, tüketmişsindir üçte birlik zamanını.
Diploma yetmeez !!
İyi bir iş bul gel hele bakalım.!
Askerliğini de yap birde, sonra evlen bakalım...
Yaş oluyor otuz beş !!!
İşte bir on yıl daha uçuyor ansızın.
Gerçekten yarısı mıdır yolun ?!
Belki de yarısından da yakın, geriye bakma sakın !
“Hele bir borçlarımızı ödeyelim, sonra daha iyi yaşarız,
şimdilik biraz sabır” diyor karım Nazife !..
“Hele bir başımızı sokacak yuva olsun da,
gerisi kolay “ diyor...
Eee.. Bu da doğru hani...
İşte böyle yitiyor hep on seneler,
Eriyor buzlar misali.
Karım, çocuklarım, tek tük arkadaşlarım.. Ve. TV’deki haber spikeri !
Bu kadar çevremdekiler.
Bunlara bakıyor yıllardır gözlerim...
Ellinci yaş günümü, kimse fark etmiyor bile...
Ne biçim alış veriş bu ?
Ufaklığın diploma töreni var.
Anlayamadım gitti.!
8 Ocak 2008 Salı
Yaşamak için zaman kalmıyor
Gönderen
gürkan
zaman:
20:44
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder