29 Mart 2008 Cumartesi

>>Selcuk herkesin imrendigi biriydi.
>>
>>
>>Her zaman neseliydi ve çevresine hep olumlu seyler
>>söylerdi.
>>Birisi ona nasil oldugunu
>>sordugunda:
>>'Daha iyi olamazdim' diye
>>yanitlardi.
>> Dogal bir
>>motivatördü.
>>Eger çalisanlardan birisi
>>isyerinde kötü bir gün
>>geçirmisse,
>>Selcuk, ona, durumun olumlu
>>taraflarina bakmasini
>>söylerdi.
>> Selcuk'in bu tarzi beni çok
>>meraklandirdi, ve bir gün
>>Selcuk'a
>>gidip
>>sordum;
>> 'Anlamiyorum! Her zaman
>>nasil bu kadar pozitif biri
>>olabiliyorsun? Bunu nasil
>>yapiyorsun?
>>Selcuk
>>yanitladi:
>>'Her sabah kalktigimda
>>kendime diyorum ki:
>>'Bu gün
>>iki seçenegin var: Ya iyi bir ruh halinde
>>olabilirsin
>>ya da kötü bir ruh halinde,
>>seçimini yap.
>>Ben de iyi bir ruh halinde
>>olmayi tercih ediyorum.
>> Kötü bir sey oldugunda, ya
>>kendimi kurban olarak
>>görebilirim
>>ya da bu durumdan bir sey
>>ögrenebilirim.
>>Ben de bir sey ögrenm
>>eyi tercih ediyorum.
>> Ne zaman birisi bana derdini
>>anlatsa, onu sadece
>>dinleyebilir,
>>ya da hayatin olumlu
>>taraflarini gösterebilirim.
>>Ben de
>>ikincisini tercih ediyorum.
>>Itiraz
>>ettim:
>>'Hayir bu kadar da basit
>>degil'.
>>'Evet bu kadar basit',
>>Selcuk yanitladi ve devam etti:
>>'Yasam
>>seçeneklerden ibarettir.
>>Gereksiz
>>ayrintilari bir kenara biraktiginda her durumun
>>bir
>>seçenek oldugunu
>>görürsün.
>>Olaylara nasil tepki
>>verecegini sen seçersin. Insanlarin
>>senin
>>ruh halini nasil
>>etkileyecegini kendin seçersin.
>>Nasil bir
>>ruh hali içinde olacagini kendin
>>seçersin.
>>Hayatini nasil yasayacagin
>>da senin seçimine baglidir'.
>> Selcuk'in söyledikleri
>>üzerinde uzun uzun düsündüm.
>>Bir süre
>>sonra kendi isime baslamak için isyerinden
>>ayrildim.
>> Birbirimizle temasi
>>kaybettik, fakat hayat hakkinda bir
>>seçim
>>yapacagim sirada sik sik onu
>>ve hayata bakis seklini
>>düsündüm.
>> Bir kaç yil sonra, Selcuk'in
>>ciddi bir is kazasi geçirdigini
>>duydum.
>>18 saatlik bir ameliyat ve
>>yogun bakimdan sonra, Selcuk
>>sirtina
>>yerlestirilmis demir çubuklarla hastaneden taburcu
>>edilmisti.
>>Kazadan 6 ay sonra Selcuk'i
>>gördüm.
>>Kendini nasil hissettigini
>>sordugumda, 'daha iyi olamazdim,
>>yara
>>izlerimi görmek ister miydin?' diye sakayla karisik
>>yanitladi.
>>Teklifini reddettim, ama
>>kaza esnasinda beyninden neler
>>geçtigini
>>kendisine sordum.
>>Selcuk yanitladi 'Ilk
>>aklima gelen sey yeni dogacak
>>kizimin
>>sagligi
>>oldu.
>>Yerde yatarken iki seçenegim
>>oldugunu düsündüm.
>>Ya yasayacaktim, ya da
>>ölecek.
>>Ben yasamayi tercih
>>ettim'.
>>'Korkmadin mi? Bilincini
>>kaybetmedin mi?' diye sordum.
>> Selcuk yanitladi: 'ilkyardim
>>görevlileri bana sürekli
>>düzelecegimi söylediler.
>>Fakat
>>hastaneye getirildigimde, doktorlarin
>>hemsirelerin
>>yüzlerindeki ifadeyi görünce
>>gerçekten korktum. Gözleri adeta
>>benim
>>öldügümü haykiriyordu.
>>O anda
>>bir seyler yapmam gerektigini
>>anladim'.
>>'Ne yaptin?' diye
>>sordum.
>>Selcuk yanitladi: 'Iri
>>cüsseli bir bayan hemsire bana
>>sürekli
>>sorular
>>soruyordu.
>>Benim herhangi bir seye
>>karsi alerjik olup olmadigi mi
>>sordu.
>>'Evet, yerçekimine karsi
>>alerjim var' diye bagirdim.
>>Gülüsmeleri üzerine onlara dedim ki; ben yasamayi
>>seçiyorum.
>>Beni ölü biri gibi degil
>>canli birisi gibi ameliyat
>>edin!'.
>>Selcuk hem doktorlarinin
>>yetenegi, hem de inanilmaz tavri
>>sayesinde
>>yasamayi basardi.
>>Her gün hayati dolu
>>dolu yasamak için seçme hakkimiz
>>oldugunu
>>ondan
>>ögrendim.
>>Yasama olan tavir ve bakis
>>açimiz her seydir.
>>'Bu nedenle yarin için
>>üzülmeyin, birakin yarin kendisi
>>için
>>üzülsün.
>>Her geçen günün kendine
>>yetecek kadar derdi vardir'.
>>Kaldi ki,
>>bugün, dün kaygilandiginiz
>>yarindir.
>>Simdi iki seçeneginiz
>>var

Hiç yorum yok: