Geceyi kaplayacak herhangi bir örtü olmak isterdim
Senin ay ışığına baktığında bile beni görmeni istediğim gibi
Sonuna doğru koşulan her hangi bir mevsim kılığında
Seni yapraklarla sarmalayıp bir sonbahar havasında sevmek isterdim
Hüzün kokan bir aşk dağarcığında
Senin sonbahar oluşunda saklanmayı bilmeyi o kadar çok isterdim ki
Her yanında ağrıdan sızıdan bir derleme yapmış aşığa
Mehlemi elinde gelip koşabilecek kaç kişi vardı ki
Yada bir intihar boşluğuna uzanan uçurum kenarındayken
Bir gülümsemesiyle geri adım attırabilecek kaç kişi vardı
Şimdi ise sen giderken hangi gülümseme döndürebilrdi seni
Ya da hernagi bir dönüşünde gözleri ufuklarda seni beklemeye hazır biri gibi
Şairinde dediği gibi ‘’hüzün ki en çok yakışandır bize’’
Hüzün yakışıyor bana diyemiydi gidişlerin arkana bakmaksızın
Evet hüzün ki en çok yakışandı bana ve diğerlerine
Ama bu bir sebep değildi gidiş yollarını kar kaplantılarından öte açmaya
Herhangi bir aşkta mahsur kalanı kimler kurtarabilecekti
Böyle bir sivil örgüt varmıydı ki
Ve böyle bir aşk mahsuru ihbarına koşabilecek kaç tane dost vardı çevrede
3 Kasım 2007 Cumartesi
dost
Gönderen
gürkan
zaman:
21:51
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder