5 Ocak 2008 Cumartesi

soruyorum

geçerken bir akşam üstü sokaktan onca kelime var etrafımda heybeme yükleyip sana gelmem gereken, sölemek istediklerim var vede sölemem gerekenler ama hepsi yabancı bana.kol kola girmiş beni beklerken tüm kelimeler, ben suskun,bitkin ve bir çareyim dilsizliğimde… her adım atışım boşluğa,geride kalan yollar hiçbir geleceği göstermiyor bana, nereye gittiğimin önemi olmadan zamanı savuruyorum arsızca sokaklara. kimbilir kaç kalbe sızdım sessizce,kimbilir kaç kalbe baktım geçmişte, bilmediğim kişilerde bilmeden yaralar açtım belkide… ama şimdiii…. sorsamda kendime soruları, cevaplarını bilsemde,doğruları herkesten önce görsemde, bu rolü üstleniyorum sessizce, aslında oynamamam gereken bir oyunda gönüllü oyuncu oluyorum repliklere bu defa… ve susuyorum.dilim susarken gönlüm soruyor sizlere , başkası tarafından açılmış bir yaraya kabuk olmak ne kadar doğruki vede ne kadar yarabandı olabilirsinizki sizi bile zamanla acıtan ve kanatan bir yaraya?…

Hiç yorum yok: